Kızlı erkekli kedili'nin blogundan mim çaldım. Kitaplar. Okuyun bakalım, yazın hatta.

Çok kitaptan oluşan seriler mi ya da tek kitaplar mı?
İyi kurgulandığı taktirde, çok serili kitaplar iyidir. Büyük hikayeyi daha detaylı görmenizi sağlar. Kesin olarak bir ayrım yapmıyorum bu konuda, her iki durumda benim için keyifli.

Sadece kadın yazarları mı, yoksa erkek yazarları mı okumak?
Kullandıkları dili ve anlatım biçimlerini incelemek için erkeklerin yazdığı kitapları ayrı bir özenle okuyorum. Fakat dünyadaki ve biraz daha özelleştirirsek, Türkiye'deki yazarların önemli bir kısmını kadınların oluşturduğunu görüryoruz. Ben de, ister istemez kadınların kitaplarıyla daha fazla haşır neşir oluyorum.

Kitapçıya gidip kitap almak mı , yoksa internet üzerinden kitap almak mı?
Fiziki olarak gidip kitap almayı daha çok seviyorum. İnternet üzerinden bir sürü şey almış olan birisi olarak hiç kitap almadığımı itiraf edebilirim.

Film olan kitaplar mı, dizi olan kitaplar mı?
Türkiye için, diziler üzüntü verici şekilde kitaplardan bağımsız ilerliyor son zamanlarda. Kitaplardaki betimlemeler, kişi kurguları ve olay - mekan çizgilerinde ciddi sıkıntılar var. Bunun ardında elbette ki ticari kaygılar ve yüksek gelir elde etme çabası geliyor. Bu yüzden ben, sinemaya uyarlanmış kitapları dizilerden daha çok seviyorum. Daha derli toplu ve kitaba bağlı kalıyorlar fakat detaylara dizilerdeki kadar önem vermeyebiliyorlar.

Günde beş sayfa mı  yoksa haftada 5 kitap mı?
Öyle çok ciddi bir kitap okuyucusu değilim. Metroda yada otobüste günde bir kaç sayfa okumamın ötesine geçemiyorum. Kişisel olarak, fazla kitap okumanın da iyi bir okuyucu olmak konusunda kabul edilebilir bir ölçüt olduğunu sanmıyorum. Anlayarak, sindirerek, kurguyu içime işleterek ve gidişat hakkında kendime düşünme zamanıyla mekanı yaratmak için günde bir kaç sayfa okumanın bana göre daha iyi olduğunu sanıyorum.

Profesyonel bir yazar olmak ya da profesyonel bir yorumcu olmak?
Bu konu hakkında ucundan birazcık deneyim sahibi olarak ikisinin birbirinden ayrılamayan ikili olduğunu biliyorum. Yazmak konu olduğunda, profesyonelliğin çeşidinin nasıl olması gerektiği konusunda hala kafamda oturmayan şeyler var. Yorumlamanın, okuduğunu yada dinlediğini iyi anlamaktan geçtiğine inanıyorum, bu beceri de bir süre sonra, eğer doğru yönlendirilirse klasik anlamda profesyonel bir yazar olmayı sağlayabilir.

En sevdiğiniz 20 kitabı tekrar tekrar okumak mı yoksa her gün daha önce okumadığınız yeni bir kitabı okumak mı?
Kitaplardan çok şey öğreniriz ve ben bazen kitaplarda karşılaştığım kahramanların bugün neler yaptıklarını içten içe merak ederim. Dolayısıyla geçmişte bir an için karşılaştığım karakterlerin o anki yaşamlarına yeniden bakmayı çok gerekli bulmam. Şayet ki kitaba yeni bir cilt eklenirse o zaman düşünebilirim. Bu durumda, yeni karakterlerli barındıran yeni kitaplarla tanışmak daha mantıklı bir seçenek.

Kütüphanede  çalışmak mı kitap satıcısı olmak mı?
Türkiye için konuşmak gerekirse, kitapçı olmanın bu aralar kazanç elde etmek yönünden karlı olduğunu söyleyemeyiz. Üzücü fakat lokalize olmuş bir gerçek. Kütüphanede çalışmak bana daha iyi gelirdi.

Favori türünüzden kitaplar mı okumak, yoksa favori türünüz hariç diğer her türden kitaplar mı okumak ? 
Ben, tarz hoşuma gitmeyen tarzdaki bir kitabı okuyamam. Sıkılırım, uykum gelir ve o cilt ne kadar ince olursa olsun kalınlaşır gider. Hoşuma giden bir kitabıysa okumak daha eğlendirir ve amaçladığım hedefe ulaşmamı kolaylaştırır.

Sadece fiziksel kitap kopyaları mı yoksa sadece  e-kitap okumak mı?
Dijitalleştirilmiş kitapları pek okuyamayanlardanım. Kitap okumuşum gibi gelmiyor bana tabletten yada ekrandan okuduklarım.
---
PS - 1: Sabaha karşı yada güneşli bir öğleden sonra, kalın bir romanı okumayı çok özlediğimi fark ettim.
PS - 2: Henüz 3 haftadır çalışıyorum ve bu sıkılganlığın bu kadar erken gelmesi beni endişelendiriyor.

Eylül 15, 2014 4